19 Ağustos 2015 Çarşamba

ELEMENTLER

Canlarım, öncelikle sizin bir wiccan'ın yanında majilerle iç içe  bir cadı olmak istediğinizi düşünüyorum. Majilere geçmeden önce de eksik kaldığımız bir yer olmasın istiyorum. 
Bildiğiniz gibi cadı sürekli olarak evrenle iç içedir eski inanışlara göre evren 4 elementten yaratılmış üzerine 5. elementin yani ruhun eklendiği bir tek insan dünyaya gelmiştir.
Bir önceki yazımda elementelerin renkleri ve yönleri ile ilgili bilgi vermiştim bu yazımda ise bu elementelerin sizi hangi sıra ile kabul edeceğini belirtmek istiyorum.

Öncelikle Ateş , Güneydeki bu elementimiz bizi hiç zorlamayacağa benziyor ha ne dersiniz?
Bu sizi en kolay kabul edecek olan element. 
Sıradaki ise Doğu'da bulunan Hava. Fazla hareketli olsa da sizi oldukça kolay kabul edebilir.
Sıradaki ise...
Su! Batı'dan gelen bu element sizi toprağa hazırlıyor gibi. Hazırlaması gerek zaten , toprak en zeki ve en kurnaz elementimiz. 
Doğa Ana bizi kabul etmek için sabırsız değil oldukça seçici. Onu ikna edemediğiniz sürece diğerleri de sizi tek tek reddeder.

Öncelikle Ateş'ten başlayalım . Konsantrasyonunuzu sağlayabileceğiniz bir ortam bulun , yarım bırakacağınız bir olaya başlamayın bu nedenle rahatsız edilmeyeceğinizden emin olun.
Odadaki cam , kapı ne varsa kapatın herhangi bir hava akımı bu durumu bozabilir. Ardından güneye dönük bir şekilde oturun ve göbek hizzanıza gelecek bir masanın üzerine beyaz bir mum yerleştirin.Mumu kibritle yakın ve sıcaklığı hissedeceğiniz şekilde ellerinizi iki yana koyun gözlerinizi ise kapatın.
Ateşi zihninizde canlandırın.Bu pek kolay olmayabilir.Bunu hissettiğinizde bu ateşi kullanın ve zihninizi aleve verin.Ateş sizin dostunuz olsun , ateş sizi ısıtın , ateş sizi yakamasın. Ateşle dans edin zihninizde ve bırakın tüm bedeninize yayılsın enerjisi. Bunu parmak uçlarınız dahil olmak üzere hissettiğinizde gözlerinizi açın ve muma bakın. Ateşte gördüğün hareketler sizin kabulünüz bir işareti olabilir.

Sırada Hava var. Öncelikle kendinize bol oksijenin olduğu doğa ile temas içinde olduğunuz bir alan seçin. Ayrıca bunu yaparken hava da rüzgarlı olmamalıdır. Sağ elinizin üzerine bulduğunuz bir kuş tüyü - almayın- koyun ve gözlerinizi kapatmanın vakti geldi. Pembe gökyüzü altında bir uçurumun kenarında olduğunuzu hayal edin. Bunu hissettiğiniz an ise bırakın kendinizi uçurumun kenarında uçsuz gökyüzüne.Hava'nın size yardımcı olduğunu düşünün , sizi yavaşlatıyor, yardımcı oluyor , teninize masaj yapıyor.Bulutların arasındasınız ve onlar pamuk şeker kıvamında sizi davet ediyor. Onların arasında gezinip aşağılara iniyorsunuz ve geldiğiniz yer yine atladığınız uçurum . Ayaklarınız yere bastığında açın gözlerinizi ve karşılaşın elinizdeki tüyle eğer hareket etmişse biracık bile olsa hava sizi kabul etmiştir. (Daha etkili olabilmesi için doğu'ya doğru da oturabilirsiniz)

Su . Bunda Ateş'de olduğu gibi karanlık ve sakin bir ortama ihtiyacınız var. Batı'ya dönük oturun. İhtiyaç listenizde değişen tek şey ise bir beyaz mumun yerini iki beyaz mumun almış olması ve bir kase de - ağzına kadar dolu olmasına gerek yok - suyun olması. Şimdi kapatın gözlerinizi. Deniz kıyısında olduğunuzu hayal edin .Bir sürü kayalık var. Su onlara çarpıyor ve sesi kulaklarınıza huzur'u taşırken siz denizin tuzlu kokusunu ciğerlerinize çekiyorsunuz. Tam olarak hissettiğinize inandığınız anda elinizi suya değdirin . Eğer hissederseniz . Kalkın ve atlayın . Bunun ardından ise gözlerinizi açın . Gerçeklik zihninizle tanışıklığını yaşadıktan sonra sağ elinizle suyun üzerine pentagram çizin - yıldızın ucu tepeye bakacak şekilde iki ucu yukarda değil anlamları farklı - eğer sağ mumda bir hareketlenme olursa, su sizi kabul etmiştir. Eğer sol mumda bir hareketlenme olursa su size güvenmemiştir. Eğer hiçbir şey olmadıysa su henüz sizi hissetmemiştir tekrar deneyin.


Toprak'da tıpkı hava'da olduğu gibi , doğayla iç içe olduğunuz bir alan seçin ve yine rüzgar olmasın. Fakat bulunduğunuz yer bolca ışık almalı. Şimdi bağdaş kurun ve kapatın gözlerinizi. Kendinizi olduğunuz yerde imajine edin. Bunu düşünmesi pek zor olmasa da farklı gelebilir. Şimdi karşınızdaki fidanın büyüdüğünü ve gök yüzüne ulaştığını düşünün .Sıra sizde ayağa kalkın ve tırmanın ona. Yeteri kadar yükseldiğinizi düşündüğünüzde ise bırakın kendinizi olduğunuz yere ve izin verin Toprak Ana sizi kabul etsin. Pamuk kadar yumuşak bir şekilde karşılasın sizi. Açın gözlerinizi ve bakın havaya eğer rüzgarda çokca bir değişim gözlemlenmedi ise kabul edildiğiniz bir göstergesidir bu.

BİR ELEMENTİ BİTİRMEDEN SIRADAKİNE SAKIN GEÇMEYİN!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder