23 Ağustos 2015 Pazar

Dilekler ve İhtiyaçlar İçin Mum Renkleri


Beyaz, yeni başlangıçların, net görme gücü ve fikirlerin rengidir.

Kırmızı, tutkunun, verimliliğin ve ani değişimin rengidir.

Portakal rengi, mutluluğun, ahengin ve sağlığın rengidir.

Sarı, iletişim, mantık ve öğrenme içindir.

Yeşil, aşk, macera ve arkadaşlık içindir.

Mavi, yolculuk, adalet ve kariyer içindir.

Mor veya çivit mavisi, şifa ve psişik gelişme içindir.

Pembe, çekişmeleri yatıştırmak, sabır ve özellikle de bebeklerle ve çocuklarla ilgili aile meseleleri içindir.
Kahverengi, ev, maddi meseleler ve yetişkinlerin ilişkileri içindir.
Gümüş rengi, gizli arzular ve sezgiler içindir.

Altın rengi, uzun vadeli isteklerin ve cesaretin rengidir.

Siyah, suçluluğu ve pişmanlıkları uzaklaştırmak ve insanların ve durumların oldukları gibi kabulü içindir.

*Mumla aynı renkte bir kağıt kullanın veya beyaz bir kağıda uygun renkli bir kalemle yazın. Bunu, 22 cm. uzunluğunda bir mumun içine yerleştirin. 

*Maddi bir dilekte bulunmaktan çekinmeyin. Hepimizin dünyevi ihtiyaçları vardır ve bunları karşılamak, ruhsal varlıklara dönüşmek kadar varlığımızın yaşamsal bir parçasıdır. İsteklerinizde net olun. Büyünün veya falın herhangi bir şekli, belli bir zaman ölçüsü ve dar bir odakla daha etkili sonuç verir. Ayrıca, gerçekçi olun. 

Bir mum yakıp alevine bakın ve çok arzuladığınız veya ihtiyacınız olan şeyin yaklaşışını görün. Dileğinizin gerçekleşmesinin vereceği zevk, heyecan ve ferahlamayı sezinleyin ve alternatif kaynakları veya dileğinizi gerçekleştirmek için atacağınız adımları hayal edin.

İnce mumu yanan mumun alevine başaşağı tutun. Mumun altına bir tabak koyun, böylece dökülen mumları mum artığı falında kullanabilirsiniz.Kağıdınız yanar halde kalmayabilir.
İnce mum sönerse tekrar yakın. (Ben bazen üç kere veya daha fazla yakmak zorunda kalıyorum.)
İnce mum çabucak yanarsa başarı hemen gerçekleşecek. Eğer yavaş yanarsa, sönerse, için için yanıp yeniden canlanırsa yine başarılı olacaksınız;sadece daha uzun süre alacak. İnce mum yanarken, mumun alevine bakın ve kendinizi daha mutlu ve daha başarılı, ama şimdi olduğunuz gibi görün.

Semboller



Pentegram, beş elementi sembolize eden en eski sembollerden biridir. Ateş hava su ve toprağın enerjisini odaklayıp ruhun enerjisiyle bütünleştirmeyi içeren ve en çok kullanılan sembollerden biridir. Pentegramın en uç kısmı ruhu sembolize eder ve ruhun ilahiyat ile olan bağını anlatır. Geri kalanları doğanın devinimini sağlayan dört temel enerjidir. İki tür kullanımı vardır. Birincisi çağırım pentegramıdır ve athame ya da asa ile aşağıdan yukarıya doğru çizilir, ikincisi defetme pentegramıdır ve yukarıdan aşağıya doğru çizilir.  
Pentegramın çevresinde daire olduğunda ise buna pentacl denir ve aynı anlamı taşamakla beraber genellikle pentacl, çemberi temsil eden daireden dolayı daha çok kullanılır.

Üçlü Ay 
Ayın üç evresini ve tanrıçanın üç sembolünü anlatır. Daha öncede bahsettiğimiz gibi, tanrıça bakire, anne ve yaşlı olmak üzere üç evreden geçmektedir.  Bakire kız, anne olur, sonra yaşlanıp bilge kocakarıya dönüşmektedir. Daha sonra yılın sonlarında bilge kocakarı (yaşlı tanrıça) yine bakire kıza dönüşmekte ve böylelikle sürekliliği olan bir dönüşüm döngüsünden bahsedilmektedir. Aynı şekilde ayda önce büyümekte, sonra dolunay olmakta, dolunaydan sonra ay küçülmekte ve karanlık aya dönüşmektedir. Bu açıdan üçlü tanrıçanın dönüşümüyle aynıdır. Bu yüzden her bir ay evresi bu tanrıçaları sembolize etmektedir. Üçlü ayda bu yüzden tanrıçalar ve ayın enerjisini özümsemek için kullanılır. Cadılar ve wiccanlar için ay evreleri, enerji dönüşümleri açısından çok önemlidir. Öte taraftan ay, dişil enerji ve tanrıça ile sembolize edilmektedir. Bu yüzden cadı kültünde ay ile tanrıçaların çok defa özdeşleştirildiğini görmekteyiz. 

Hekate’nin Çarkı 
Modern cadılar ve wiccanlar tarafından en çok benimsenen tanrıça Hecate’dir. Eski kültlerde hecate’nin üç tane yüzü olduğu görülmektedir. Modern inanışta ise bir tek yaşlı tanrıça olarak adı anılmaktadır.  Hecate, eskiden kavşakların tanrıçasıydı ve elinde meşallerle sembolize edilirdi. Şimdi karanlık tanrıça diye adı geçse de aslında eski mitlere göre hecate, insanlara elinde ki meşalesiyle karanlıkta yol gösteren bir tanrıçadır. Karanlığın içinde ki (karanlıktan kasıt bilinmezliktir) ışığı göstererek bilgeliğe giden zorlu yolda ki engellere karşı uyarır. Her ne kadar bir kısım karanlık ile negatifliği anlasa da aslında cadılığın kökeninde Hecate negatiften çok, kavşaklarda yani eşiklerde duran yol gösterici bir tanrıçadır. Kavşak ve eşikler her daim hemen hemen bütün kültürlerde ruhsal geçişlerin sembolü olmuştur, bu yüzden en önemli tanrı ve tanrıçalar kavşaklar ile sembolize edilmiştir. 
Hekate’nin çarkıda bu karanlık düzen içinde ki yolu ve yolun bulunuşunu sembolize eder. Çünkü bu karanlık labirentte kaybolmadan yol gösteren cadılara göre Hecate’dir. Bu yüzden Hecate’nin çarkı (labirenti de) çok önemli semboller arasındadır. 

Triskele (üçlü spiral) 
Spiraller her daim enerjinin odaklanması ve dönüşümün sembolüdür. Üçlü spiral, tanrı ve tanrıçaların üçlü dönüşümünün en çok kullanılan sembolüdür. Her daim bu üçlü dönüşümün yaşamda var olduğunu anlatan ve bu amaçla wiccanlar tarafından benimsenmiş eski kelt sembollerinden biridir.


Triad (Triquetra)
Yine tanrı ve tanrıçanın (özellikle tanrıçanın, çünkü bu üç evre kadınlara has evrelerdir. Kadınlar ise birebir büyü, mistizm ve manevi alemin sembolüdür) üç evresini anlatmaktadır. Bu sembolün temel farkı iç içe geçmiş olması ve üç evrenin birbirine bağlı olmasının sembolismasıdır. Bazı triadların ortasında çember olabilir. 

Ejderha Gözü 
En eski kelt sembollerinden biridir. Eski druid inanışında dünyanın enerjisel bir düzeni vardı ve bazı hatlar üzerinden bu enerji akardı (parapsikolojide bunlara ley hatları denmektedir.) Bu enerji akışları bazı noktalarda birleşir ve yoğun manyetik alan oluştururdu. Bazı özel noktalarda ise bu enerji noktalarından enerjiler dışarı, dünyanın yüzeyine yayılırdı. İşte bu özel yerler, kutsal sayılırdı ve eski bilgeler tarafından tapınaklar buralara inşa edilirdi. 
Druidler bu enerjilere ejderha sırtı demişlerdir ve bu enerjinin çıkış noktaları ejderha gözü olarak geçmektedir. Bu yüzden dolayı bu eski sembol, enerjinin geçişi, dünyaya akışı ve dünyanın özü ile bağlantı kurmak anlamına gelmektedir. Bazı cadılar ve wiccanlar tarafından kullanılan ejderha gözü sembolü, bu geçiş dışında korunma içinde kullanılmaktadır.  
Bu semboller dışında wiccanlar ve cadılar kendi kişisel istek ve yollarına göre çok farklı semboller kullanmaktadırlar. Ankh, ra’nın gözü, rune ve hiyeroglifler de sembolizmalar içerisinde yer almaktadır. 

Bu sembol simya'da bulunmakla birlikte 4 elementi içerisinde bulundurur.


Ankh: Bir mısır sembolü. Ayrıca cadı tanrıça İsis ile de bağlantısı olan bir sembol. Ruh dünyasını temsil eden başlatmanın ve bilgeliğin sembolüdür aynı zamanda kadınlar tarafından kısırlığa karşı bir tılsım olarak kullanılırdı. Bütün mısır tanrıları bir ankh taşır halde resmedilmiştir. Ankh, batı toplumlarında bir ölümsüzzlük sembolü olarak hala kullanılmaktadır. Bunu yaşam ve bilgelik sembolü olarak kullanır.


Dreamcatcher: aslında bu bir sembol değil bir alettir. Her yerde satılıyor. Kızılderili inancıdır. İnanca göre kötü kabusları evden içeriye sokmaz. Bunun için pencerenin kenarına asarsınız. Tavsiye kendinizin yapmasıdır ve kristallerle, tüylerle süslemenizdir.
elven star: septagram yada yedi köşeli yıldız. 7 güçlü ve büyülü bir rakamdır. Ve septagramda bu rakamın enerjisini taşır. 7 harika vardır, 7 nota vardır, 7 katman vardır, cehennemin ve cennetin 7 seviyesi vardır, 7 çakra vardır, bir haftada 7 gün vardır. Kısaca bu sembol hepsinin bir uyumunu içerir. Cennetten, dünyaya enerjilerden maddiyata kadar 7 ve 7 nin geometrik tezahürü septagram bunların birleşimini harmonisini içerir. Bu açıdan bu sembol güçlüdür. 



Lucifer'in sigili; (Tılsımı) Modern satanistler tarafından kullanılır.
Anglo_saxon amblemidir. ayı, güneşi ve 8 sabbatı sembolize eder. 

Birbirine girmiş iki 5 köşeli yıldız doğanın eşitliğini simgeliyor.Birlikte 10 tane güneş ışığı yayan bu Pentagram yenilmez Enerjiyi ve Işığın gücünü temsil ediyor


22 Ağustos 2015 Cumartesi

Kadim Cadılık Öğretisi (Wicca) - Erhan Altunay


"İnsanoğlunun bugüne kadar getirdiği toplumsal yaşamın yanında mutlaka bir ezoterik taraf da olmuş ve farklı bir dünya tarihi çizmiştir.

Bu ezoterik tarihe göre çok daha farklı bir dünya ve yaşam bizi beklemektedir ve bu yeni yaşam kuşkusuz alışık olduğumuzdan çok daha farklı, ancak dünyamız açısından çok daha olumlu ve yepyeni bir form olacaktır.

Hâlihazırda bizleri yöneten dünyasal güçlerin yerine, göksel güçlerle yaşamına yön vermek isteyen birçok kişi, günümüzde hakim olan inanç, ideoloji ve yaşam biçimlerinin ötesindeki çıkış yolunun eski "kadim bilgelikte" olduğunun farkına varmaya başlamıştır.

Kadim Cadılık Öğretisi'nin temeli de işte o "kadim ezoterik bilgeliğe" dayanmaktadır.

Bugün cadı dediğimizde genelde birine büyü yapan kişi aklımıza geliyor. Oysa bunlar bizim filmlerde gördüğümüz gibi ellerinde uçan süpürge olan, siyah cübbeli, kazan kaynatan kocakarılar değildir.

Wicca'da büyü, bir başkasının iradesine yapılan bir eylem değil, ancak kişinin kendini geliştirmesinin bir yoludur. Bir çeşit ayindir. Bu ayinin ya da daha genel bir ifade ile ritüelin amacı sadece yapan kişinin hayrına ve sadece kendi gelişimi içindir. O kendi iç dünyasın- da sadece Dünya ve Evren ile birliği amaçlayan ve kendi tekâmülünü gözeten kişidir.

Ülkemizde bu konuda bir yayın olmadığı için bu kitabın önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Hadi gelin Wiccanlar'ın o gizemli dünyasına birlikte adım atalım..." diyor Erhan Altunay . Benim size diyebileceğim tek şey ise tek kelime ile harika!


Size burada kitap tanıtımı yapmam garip gelebilir ama kitabın adına baksanıza! Türkiye'de böyle bir kitap bulmak oldukça zor, hatta imkansız. Fakat Erhan Altunay düzgün bir üslup ile wiccan'lığı oldukça iyi aktarmış. İçerisinde sık sorulan sorulardan , festivallere detaylı anlatım bulabilirsiniz. Sitemde yer verdiğim bir çok bilgiyi bu kitaptan alıntılar yaptığımı belirtmek isterim. 
Neden gidip almıyorsunuz? 
İlginizi çekeceğine eminim...
 Ruhunuzun ışığı daim olsun...

21 Ağustos 2015 Cuma

Altar

Çalışma yapılacak alanın en önemli eşyalarından biri de altardır. Bu eşyaları bulunduran yer...
Altar'ın Türkçe'ye çevirilimi sunak olsa da ben bu şekilde kullanmamayı tercih ediyorum pek çoğunuz gibi. Şimdi size bir altarda bulunması gerekenleri anlatacağım ve temin ettiğinizde bir ritüel düzenlemeye neredeyse hazır olacaksınız!!!

ASA; Büyücüler tarafından eski zamanlardan beri kullanılan bir araçtır. Asa yürümekte yardımcı olduğu gibi sembolik olarak da büyücünün gücünü temsil eder. Çalışma sırasında bir asa, çember çizmek , çember bozmak ve enerji toplamak amaçlı kullanabilir. Asa dışarıda yapılan çalışmalarda bir Axis Mundi görevi üstlenebilir.  Hava elementi ile ilişkilendirilebilir. 
Tavsiye edilen herkesin asasını kendisi yapmasıdır.

Kılıç; Çalışmalarda sadece sembolik olarak kullanılan kılıç güç ve erkekliği işaret eder. Tarot kartlarında hava elementi ile ilişkilendirilirken altarda ruhun temsilcilerinden biridir.

Athame; Aynı kılıç gibi sembolik bir ürün olan athame küçük kılıç görevi görür ve "Kara saplı hançer " olarak da adlandırılır.  Enerjiyi kanalize eder.


Kupa; Dişiliği ve su elementini temsil eder, bazı özel ritüellerde içerisine kırmızı şarap konulabilir. Bolluk ve bereket ile de alakalıdır.

Tılsım;  Sembol anlamı yüklenen her türlü nesne olabilir. 5 köşeli yıldızın üzerine çizilen koruyucu daire ile pentacle denir. Bu sembol aynı zamanda koruma amaçlı da kullanılabilir. Toprak elementini temsil eden bu nesneler kişi tarafından uğurlu bulunduğunca altarda ve üzerinde bulunabilir.



Kazan; sembolik olarak Tanrıçayı daha doğrusu yaratma gücünü temsil eder. Kazan genelde otların karıştırıldığı ve içine su konarak durugörünün sağlandığını alettir. 

İp; genellikle düğüm atma eski çalışmalardan biridir. Dua okurken de kullanılan bu araç söz verirken de kullanılabilir. Bazı çalışmalardan doğum , ölüm ve yeniden doğumu temsil eden iplerin olduğu doğrudur.

Süpürge; Eski çalışmalarla günümüz arasında köprü görevi görürken , kötü enerjiyi kovmak amacı ile de kullanılır. Tamamen doğal malzemelerden yapılmalıdır. Herhangi bir wiccan'ın süpürge ile uçtuğu kayda geçmemiştir.

Zil; Çalışmanın başında ve sonunda çalınır. Ruhlar ve görünmeyen varlıkları çağırdığı söylenir.

Aynanın en önemli özelliği kapı açtığına inanılmasıdır. Kimine göre bu ölüler diyarı , kimine göre ise gözdeki perdeyi kaldıran ve gerçekten görmemizi sağlayan nesne. İçerisinden ruhların , cinlerin , perilerin... geçtiğine inanılır. Ters çevrildiğinde ise bu kapının kapalı olduğu eski Türk kültürlerinden gelmektedir.

Kristal Küre; zorunluluk dahilinde olmamak üzere duru görü amacı ile kullanılır.

Bunların dışında bir Tanrı ve bir Tanrıça figürünüz ayrıca bunları temsilen bir gri (Tanrıça ) ve bir altın rengi ( Tanrı) mumunuz olmalıdır. 

Çalışmanın Yapılması

Çalışmaya başlamadan önce yapmamamız gereken en önemli şey kendimize inanmaktır , çünkü her insanda Evren'i değiştirecek güç bulunmaktadır. Her insan nasıl evrenin parçası ise Evren ile iletişime geçecek gücü de kendi içindedir.
Şimdi başlangıç noktasındaki bir cadı için çalışma sistematiğini veriyorum. Dikkat edin öncelikle deneyin ardından size uygun olduğu şekli ile Gölgeler Kitabınıza yazın. Bu kitap alıntılarla dolu olursa ve sizi yansıtmazsa doğru sonuçlar vermesi tam olarak beklenemez.
1- Çalışma öncesi kişisel hazırlık ( niyet, fiziksel hazırlık , ruhsal hazırlık)

2- Çalışma yapılacak alanın hazırlanması ( Altar'ın hazırlanması, çalışma aletleri, mum tütsü seçimi, korunma)

3- Çalışma sırasında yapılacaklar (Çemberin oluşturulması, meditasyon ve odaklanma , invocatio , tarot , amacın gerçekleştirilmesi , bitirilmesi)

4- Çalışma sonu ( Şükran , kişisel alanın temizlenmesi)

Bunların sistematiğini anlattığımıza göre ayrıntılarına geçebiliriz.

-Niyet-
Öncelikle kendinize inanmalı ve buna gerçekten hazır olmalısınız. Eğer hazır hissetmiyorsanız çalışmaya hiç başlamamanız çok daha iyidir.
Bunu sinirleriniz gevşesin diye yapmayın onun için meditasyona başvurun. Veya aceliniz olduğu zamanlarda , hasta olduğunuz zamanlarda bunu yapmamanızı tavsiye ederim.
Bir ritüel sadece majiler gerçekleşsin amacı ile yapılmaz. Özel günler , dolunay döngüleri veya sadece şükran için bile yapılabilir.
Ne yapıyorsak doğa ve insanlık için iyi olmalıdır. Yasamızı hatırlayın "Ne yaparsan sana üç katı ile döner." karmaya inanın ve asla ritüellerinizde bir canlıya zarar vermeyin. Bu asla bir cadı veyahut wiccan ritüeli sayılmaz.

-Çalışma öncesi fiziksel hazırlık-
Öncelikle olaydan önce kısa bir duş oldukça yararlı olabilir. Aç olmamalısınız ki aklınız olay sırasında yemeğe kaymasın ve konsantrasyonunuz bozulmasın. Aynı bu nedenden dolayı fazla sıvı tüketmemek de gerekir.
Çalışma sırasında fazla abartılı kıyafetler tercih etmeyin. Aksine oldukça rahat kıyafetler giyin ve rahat hareket edin.
Kesinlikle uyuşturucu kullanmayın. İnsana zarar veren bir şey bizim için kesinlikle yasak. Sadece biraz şarap tüketebilirsiniz.

-Çalışma Öncesi Ruhsal Hazırlık-
Daha önce de belirttiğim gibi kendine inanç ve pozitif enerji yaymaktan geçiyor.
Burada Hermann Hesse'nin ünlü eseri Damien'de geçen bir öyküyü hatırlayabiliriz.

"Delikanlı deniz kıyısında dikilyor, ellerini uzatıyor, yıldızları yakalayıp kavrıyor, onu düşünde görüyor, kafasında hep onu yaşatıyordu. Ama bir yıldızın bir insan tarafından da kucaklanamayacağını biliyor ya da bildiğini sanıyordu. İstediğinin gerçekleşme umudunun olmamasına karşın bir yıldızı sevmesine yazgısı gözüyle bakıyordu. ; el çekmeden , sadaketle dolup taşan suskun acılardan bir yaşam biçimi kurmuştu kendine ; böyle bir yaşamın kendini doğru yola çıkaracağına , tüm kötülüklerden temizleyeceğine inanmıştı. Ne var ki, bütün düşlerinde yıldız yer alıyordu.  Birinde yine bir gece vakti yüksek bir kayalığın üzerine dikilmiş, yıldızına bakıyor, ona karşı duyduğu sevgi ile yanıp tutuşuyordu.  Sonunda ruhunun alabildiğine büyük bir özlemle yanıp tutuştuğu an, yıldıza ulaşmak için sıçradığı gibi kendini boşluğa bıraktı.  Daha sıçrarken kafasından şimşek gibi bir düşünce geçmişti. Ama nasıl olur!  Derken deniz kıyısında serilip kaldı yere, paramparça olmuştu. Sevmesini bilememişti delikanlı. Kayadan sıçrayıp atladığı anda, içindeki isteğin gerçekleşebileceğine her türlü kuşkudan uzak bir kesinlikle inanabilseydi, yukarılara doğru uçup gider ve sevdiği yıldıza ulaşırdı. " 
Tabii bu abartılı bir anlatım ama önemli olanın inanç olduğunu gayet güzel bir şekilde vurguluyor.

2.Maddeyi ayrı olarak anlatacağım.

-Çemberin oluşturulması-

Çember, bir noktaya eşit uzaklıkta olan noktaların bütünüdür. Bunu zaten biliyorsunuz. Bilmediğiniz şey ise bizim oluşturduğumuz bu çemberin ortasından Axis Mundi ,yani dünya ekseninin geçtiği kutsal alanın ifadesidir. Sonsuzdur ve devamlı döngüselliği ifade eder. Çalışma çember dışına çıkılmadan yapılmalıdır.
Çemberin içerisine başı altara gelecek  şekilde bir pentagram çizin ve bunu belirginleştirmek için mum kullanabilirsiniz.

-İnvocatio-

Bu ritüelimize Tanrı veya Tanrıça'yı çağırmaktır. Bu her zaman gerekli olmamakla birlikte yapılması uygundur.

-Tarot-
Çalışmaya başlamadan önce tarot bakmakta bilinen bir yöntemdir. Her kartın anlamı bilinmese de bakan tarafından yorumlanabilir.

-Çalışmanın Bitirilmesi-
Çalışmanın bittiği zil ile ilan edilir. Ardından tüm malzemeler hızlı bir şekilde toplanır ve olay sık hatırlanmamaya ve düşünülmemeye çalışılır. Bu olayın büyüsünü bozabilir.

20 Ağustos 2015 Perşembe

Astral Seyehat

Ölümün bize anlatımını düşünelim. Ne olur? Ruh bedenden ayrılır değil mi? Zaten bir değeri olmayan fiziki beden çürürken , ruh alemden aleme dolaşır ve yolunu bulur. Peki bunu ölmeden yapabileceğinizi söyleseydim? 
Ölmeden önce yapılması gereken 10 şey listesine bunu eklemeye ne dersiniz?
Bu yazdığım konu pek cadılık veya wiccanlıkla alakalı olmayabilir fakat sizin konsantrasyonunuzu ölçeceğine eminim .

Daha önce ki yazılarımda 4 elementi nasıl hissedeceğinizi anlatmıştım. Bakalım ruhunuzla bağlantınız nasılmış??


Öncelikle bunu gece yapmanız gerekir. Yani en azından başlangıç olarak. Şu anda size kendim nasıl yapıyorsam anlatacağım.

Nefes alış verişi yapmayı unutmayın. Yavaş yavaş nabzınız yavaşlasın.Yatağa düz uzanın elleriniz iki yanda olsun ve avuç içleriniz de aşağı doğru. Gözlerinizi yavaşça kapatın. Öncelikle hayal edin ruhunuz bedenden ayrılmış ve yukarıdan sizi izliyor.Zihninizi boşaltın.Bunu yaparken çocukluk anılarınız, hatta bebeklikten bir kare bile gözünüzde canlanabilir def edin onları.
 Ardından bedeninizin her noktasını ayrı ayrı hissedin. Ayak uçlarınızı görün. -Gözleriniz kapalı dememe gerek yok herhalde- yavaşça beyaz bir ışık kaplıyor ve ışık yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyor. Teninizi kaplıyor etten değil o beyaz ışıktan var oluyorsunuz. Felç geçirmiş gibi hissedeceksiniz tüm bedeniniz uyuşacak, hareket edemeyeceksiniz.Sakın korkup vazgeçmeyin, bir daha yapmanız çok zor olur.
Bedeninizin içindeki sarsıntıları hissedeceksiniz. Ruhunuz çıkmak için çabalayacak. Ardından hayal edin. Tüm oda su kaplanıyor ve su seviyesi yavaş yavaş artıyor. Sizin bulunduğunuz noktaya geldiğinde ise göbek kordonunuzdan yukarı doğru ışıktan bir ip çıkıyor. Bu ipe yavaş yavaş tırmanın ruhunuz işte tam bu anda bedenden ayrılacak. İlk seferde odanızdan çıkmamanızı tavsiye ediyorum.
Kimse sizi rahatsız etmesin.Bedeninize aniden düşerseniz neler olabilir bilmiyorum. Daha önce arkadaşım uzun süreli baş ağrısı çekti.
Bu olay olurken cin , peri ve ruhlarla karşılaşabilirsiniz.Sakın korkmayın. İçinizden tekrarlayın "Ben onlardan güçlüyüm" korkarsanız bedeniniz ele bile geçirilebilir. 
Bu olay ile paralel evrenlere bile gidebilirsiniz fakat bunu yapmak için çok çabalamanız gerekecektir.Zaten bunu anlamışsınızdır.
Bunu yaptıktan sonra bedeninizde müthiş bir rahatlama hissedeceksiniz.Birçok hastalığınız bile geçebilir. 

RUHUNUZU HİSSEDİN!!

Enerjiyi Hisset!

Öncelikle söylemek istediğim bir şey var. Bu blog wicca üzerine kurulu fakat ben burada her şeyi net bir şekilde açıklamadan majiler ve ritüeller hakkında konuşmak istemiyorum.
Şimdi ise gelelim bugün anlatacağım şeye. Daha önce hiç içinizde var olan enerjiyi hissettiniz mi? Parmak uçlarınıza dolanıp , ruhunuzdan akan belki gözlerinizden okunan?

Küçükken sadece koştuğumda inip kalkan göğsüm üzerine nefes aldığımı düşünmüştüm. Nefesimi sesli alıp vermek sanki sadece o anlarda bunu yapıyormuşum hissiyatı vermişti. Ardından nefesimi tutmayı denedim ve bunu kontrol etmeyi bunu yavaşlatıp hızlandırarak nabzımı kontrol ediyor ve daha fazla hissedebiliyordum ama bunu yapmayı kesemiyordum. Çünkü varlığımın başından beri nefes alıyordum. Tıpkı enerjimi kullandığım gibi.
Sürekli kullandığınız enerjiyi gördüğünüzü ve kontrol edebildiğinizi düşünün neler yapabilirdiniz?
Nefesinizi kontrol ederek bir balon şişirebilir veya bir mumu söndürebilirsiniz. Sadece bir mum mu dedim ? Onlarcasını ! 
Hadi şimdi enerjimizi eğitelim !


Öncelikle yalnız kalacağınız , sessiz bir ortamda bulunmalısınız. Kimse sizi rahatsız etmeyeceği bir yerde. Karanlıkta bunu yapmanız daha kolay olacaktır bu nedenle geceyi beklemenizi tavsiye ederim. Öyle ki hiçbir şekilde ışık almamalı , ay ışığı bile. 
Bağdaş kurarak oturun ve gözlerinizi kapatın. Kendinizi imajine edin , ışığınızı ... Ruhunuzun içinde onlarca renk dans ederken siz kendi renginizi bulun ve onu çağırın. Parmak uçlarınızdan , bacaklarınızdan , beyninizden, gözlerinizden ! Işığınız size hizmet etsin. Hepsini toparlayın şimdi ..Tam kalbinizde onu hissedin. Zaten ışık her geçtiği yerden size o hissi verecektir. Bedeninizden hafif bir ürperme geçecek kalbinize doğru kanınız çekilir gibi bir hisse şahit olacaksınız.
Ardından kalbinizde topladığınız bu enerjiyi gönderin. Nereye mi? Tabii ki ellerinize . Elleriniz karşılıklı gelecek bir şekilde dursun. 



Henüz gözleriniz kapalı iken ellerinizi arasındaki enerjiyi hayal edin. İşinizi kolaylaştırayım. İki elinizin arasında bir yay var. Uzaklaştırıkça yayılıyor ve uzuyor. Yakınlaştırdıkça ise sıkışıyor ve yoğunlaşıyor . Elleriniz arasında az bir mesafe kaldığında onu hissettiniz mi? Sanki mıknatısın aynı uçlarını yaklaştırmaya çalışıyormuşsunuz gibi enerjisi hareket ediyor değil mi? 
Bakın bu hissi size şöyle anlatayım. Sıvı sabunu bolca elinize döktüğünüzde ve köpürttüğünüzde arasında oluşan köpük tam sıkışmaz ya hah işte öyle! Şimdi açın gözlerinizi ve bedeninizin kirinden arınmış beyaz ışığın aradaki hareketlerini gözlemleyin. Bunu başardığınızda bir sonraki denemelerde - bir önceki yazıda anlattığım ve umarım sizin uyguladığınız gibi ateş sizi kabul ettiyse -  önünüzde duran mum ışığını enerjiniz ile hareket ettirebilirsiniz. Bunu suda bile yapabilirsiniz! 


Bunu ellerinizde başardıktan sonra bedeninizin herhangi bir noktasına aktarabilirsiniz veya olduğu gibi tüm bedeninizin ışığının dışa vurumunu hissedebilirsiniz.  Bunu yapmayı başardığınızda ağrıyan bir noktanızı sadece enerji ile tedavi edebilir, evinizi kötü enerjilerden arındırabilir , zihinle uygulayacağınız sihirle karşınızdakini kontrol dahi edebilirsiniz!

Haleniz başınızdan ayrılmasın!

19 Ağustos 2015 Çarşamba

ELEMENTLER

Canlarım, öncelikle sizin bir wiccan'ın yanında majilerle iç içe  bir cadı olmak istediğinizi düşünüyorum. Majilere geçmeden önce de eksik kaldığımız bir yer olmasın istiyorum. 
Bildiğiniz gibi cadı sürekli olarak evrenle iç içedir eski inanışlara göre evren 4 elementten yaratılmış üzerine 5. elementin yani ruhun eklendiği bir tek insan dünyaya gelmiştir.
Bir önceki yazımda elementelerin renkleri ve yönleri ile ilgili bilgi vermiştim bu yazımda ise bu elementelerin sizi hangi sıra ile kabul edeceğini belirtmek istiyorum.

Öncelikle Ateş , Güneydeki bu elementimiz bizi hiç zorlamayacağa benziyor ha ne dersiniz?
Bu sizi en kolay kabul edecek olan element. 
Sıradaki ise Doğu'da bulunan Hava. Fazla hareketli olsa da sizi oldukça kolay kabul edebilir.
Sıradaki ise...
Su! Batı'dan gelen bu element sizi toprağa hazırlıyor gibi. Hazırlaması gerek zaten , toprak en zeki ve en kurnaz elementimiz. 
Doğa Ana bizi kabul etmek için sabırsız değil oldukça seçici. Onu ikna edemediğiniz sürece diğerleri de sizi tek tek reddeder.

Öncelikle Ateş'ten başlayalım . Konsantrasyonunuzu sağlayabileceğiniz bir ortam bulun , yarım bırakacağınız bir olaya başlamayın bu nedenle rahatsız edilmeyeceğinizden emin olun.
Odadaki cam , kapı ne varsa kapatın herhangi bir hava akımı bu durumu bozabilir. Ardından güneye dönük bir şekilde oturun ve göbek hizzanıza gelecek bir masanın üzerine beyaz bir mum yerleştirin.Mumu kibritle yakın ve sıcaklığı hissedeceğiniz şekilde ellerinizi iki yana koyun gözlerinizi ise kapatın.
Ateşi zihninizde canlandırın.Bu pek kolay olmayabilir.Bunu hissettiğinizde bu ateşi kullanın ve zihninizi aleve verin.Ateş sizin dostunuz olsun , ateş sizi ısıtın , ateş sizi yakamasın. Ateşle dans edin zihninizde ve bırakın tüm bedeninize yayılsın enerjisi. Bunu parmak uçlarınız dahil olmak üzere hissettiğinizde gözlerinizi açın ve muma bakın. Ateşte gördüğün hareketler sizin kabulünüz bir işareti olabilir.

Sırada Hava var. Öncelikle kendinize bol oksijenin olduğu doğa ile temas içinde olduğunuz bir alan seçin. Ayrıca bunu yaparken hava da rüzgarlı olmamalıdır. Sağ elinizin üzerine bulduğunuz bir kuş tüyü - almayın- koyun ve gözlerinizi kapatmanın vakti geldi. Pembe gökyüzü altında bir uçurumun kenarında olduğunuzu hayal edin. Bunu hissettiğiniz an ise bırakın kendinizi uçurumun kenarında uçsuz gökyüzüne.Hava'nın size yardımcı olduğunu düşünün , sizi yavaşlatıyor, yardımcı oluyor , teninize masaj yapıyor.Bulutların arasındasınız ve onlar pamuk şeker kıvamında sizi davet ediyor. Onların arasında gezinip aşağılara iniyorsunuz ve geldiğiniz yer yine atladığınız uçurum . Ayaklarınız yere bastığında açın gözlerinizi ve karşılaşın elinizdeki tüyle eğer hareket etmişse biracık bile olsa hava sizi kabul etmiştir. (Daha etkili olabilmesi için doğu'ya doğru da oturabilirsiniz)

Su . Bunda Ateş'de olduğu gibi karanlık ve sakin bir ortama ihtiyacınız var. Batı'ya dönük oturun. İhtiyaç listenizde değişen tek şey ise bir beyaz mumun yerini iki beyaz mumun almış olması ve bir kase de - ağzına kadar dolu olmasına gerek yok - suyun olması. Şimdi kapatın gözlerinizi. Deniz kıyısında olduğunuzu hayal edin .Bir sürü kayalık var. Su onlara çarpıyor ve sesi kulaklarınıza huzur'u taşırken siz denizin tuzlu kokusunu ciğerlerinize çekiyorsunuz. Tam olarak hissettiğinize inandığınız anda elinizi suya değdirin . Eğer hissederseniz . Kalkın ve atlayın . Bunun ardından ise gözlerinizi açın . Gerçeklik zihninizle tanışıklığını yaşadıktan sonra sağ elinizle suyun üzerine pentagram çizin - yıldızın ucu tepeye bakacak şekilde iki ucu yukarda değil anlamları farklı - eğer sağ mumda bir hareketlenme olursa, su sizi kabul etmiştir. Eğer sol mumda bir hareketlenme olursa su size güvenmemiştir. Eğer hiçbir şey olmadıysa su henüz sizi hissetmemiştir tekrar deneyin.


Toprak'da tıpkı hava'da olduğu gibi , doğayla iç içe olduğunuz bir alan seçin ve yine rüzgar olmasın. Fakat bulunduğunuz yer bolca ışık almalı. Şimdi bağdaş kurun ve kapatın gözlerinizi. Kendinizi olduğunuz yerde imajine edin. Bunu düşünmesi pek zor olmasa da farklı gelebilir. Şimdi karşınızdaki fidanın büyüdüğünü ve gök yüzüne ulaştığını düşünün .Sıra sizde ayağa kalkın ve tırmanın ona. Yeteri kadar yükseldiğinizi düşündüğünüzde ise bırakın kendinizi olduğunuz yere ve izin verin Toprak Ana sizi kabul etsin. Pamuk kadar yumuşak bir şekilde karşılasın sizi. Açın gözlerinizi ve bakın havaya eğer rüzgarda çokca bir değişim gözlemlenmedi ise kabul edildiğiniz bir göstergesidir bu.

BİR ELEMENTİ BİTİRMEDEN SIRADAKİNE SAKIN GEÇMEYİN!!!

Yönler Ve Renkler

Doğu ---- Hava---- Sarı

Batı---Su---Mavi


Kuzey---Toprak---Yeşil

Güney---Ateş---Kırmızı


Kutsama Yağları




YLANG YLANG
Egzotik bir koku için egzotik bir ad. Şişede durduğunda birazcık
tatlıdır. Ama havayla karıştığında iyice "saldırgan" olur. Manila
gibi sıcak yerlerde yetişen Cananda odorata (Kokulu Cananga)'nın
çiçeklerinden alınan misk kokulu, tensel bir yağdır. Venüs gezegeni
tarafından yönetildiğinden çok güçlü bir cinsel uyarıcı olabilir.

PORTAKAL

Parlak, neşeli ve yüceltici, taze portakal gibi kokan bir yağ. "Bu
yağı neden satın alayım" diye sorabilirsiniz. Yanıtım, "Deneyin,
görün!" olacaktır. Güneş tarafından yönetilir; güneş gibi sıcak,
mutlu bir parıltı verir.

SANDAL AĞACI
Bunun da Ylang Ylang gibi misk kokusu vardır, ama etkilerinde daha
çok 'düşünsel'dir. Zihne yakın gelen ve Hindistan'ın sandal
ağaçlarından alınan bu yağ, Merkür gezegeni tarafından yönetilir.

NANE
Her ne kadar bu keskin, temiz kokuyu anında tanıyorsanız da, diş
macununa ya da çikolataya karıştırılmadığında, nasıl daha keskin ve
saf olduğunu fark ederek şaşıracaksınız. Bu canlı, parlak ve keskin
bir deneyimdir. Genelde nane Venüs'ün denetimindeyse de aktif nane
yağı Mars (Merih)'in buyruğu altındadır.

YASEMİN
Bu ince ama derin biçimde etkileyici koku Ay tarafından
yönetilmektedir. En kaliteli Yasemin yağı çok pahalıdır ama gerekli
olan çok az bir miktarıdır. Küçük bir şişesini satın
alabilirsiniz.Aslında ucuz Yasemin yağı da etkilidir. Doğanızın
tatlı, yumuşak, duyarlı yönünü ortaya çıkarır.

LİMON OTU
Koklayın ve gönlünüzün ferahladığını duyumsayın. Bu yağ, limon otunun
yapraklarından alınan ve Jüpiter tarafından yönetilen, coşku verici,
iyimser, heyecan yaratan bir kokudur.

VETİVERT (KABE SAMANI)

Ağır, rahatlatıcı bir deneyim. Bu bir hayli kalın öz yağ Kuskus
adıyla anılan Hint otunun köklerinden alınır. Toprak kokusu ve Satürn
ile bağlantısı böyle açıklanır.

Karanfil: Ruhsal yaşamı geliştirme, saflaştırma, yücelme

Sardunya: Eylem. cüret. tuttuğunu koparma

Buhur: Ruhsal güç, meditasyon öngörü

Vanilya: Uyuşturucu, afrodizyak 

Hanımeli: Düşünsel, iletişimsel, düşsel

Sümbül: Dikkatsiz, Don Kişotvari, değişken, yapmacık

Yasemin: Afrodizyak, şans, başarı, sersemletici

Lavanta: Sakinleştirme, yatıştırma, genişleme

İnci Çiçeği: Utangaç, çekingen, nazik, duyarlı

Misk: Amaca bağlılık, akılcılık, erotik, duyarlı

Sarı Sakız: Sihirli, sersemletici, ruhsal, güzel kokan, yüksek

Paçuli (Patchouli): Hırs, sapkınlık, sersemletici, uyuşturucu

Gül: Duyumsal, aşık, uyumlu, eskiden kalma, güvenli

Biberiye: Cesur, gözüpek, enerjik, olağandışı, koruyucu

Sandal Ağacı: Erotik, duyumsal, geleceğe göre, uyum sağlayan

Mine Çiçeği: Güçlü, esnek, ileriyi gören

Menekşe: Nazik, tatlı, uyumlu, dengeli

Ylan Ylang: Sersemletici, uyuşturucu, duyumsal, erotik


Yağlar

MELEKOTU : Melekotu heyecan ve ruhsal stresi, akıl ve duygu dengesi hissi vererek teskin eder.Kaçılan problemler ile uğraşmaya motive eder. 

ANASON : Canlılık hissi verir. 

FESLEĞEN : Güçlendirici, uyarıcı bir yağ olan fesleğen konsantre olma zorluğu çekenler, dikkati kolayca dağılanlar, kararsızlık ve disipline olma zorluğu içinde olanlar için faydalıdır. Duygusal açıdan kırılgan olanlara güç verir ve düzenleyici olarak depresyon, endişe, histeri ve ruhsal yorgunluk tedavisinde kullanılır. 

DEFNE : Hafif bir uyuşturucu olan defnenin yatıştırıcı etkisi vardır. 

ASİLBENT : Asilbentin rahatlatıcı, iyileştirici ve yatıştırıcı bir etkisi vardır. En çok yalnızlık, üzüntü, endişe içinde olanlara faydalıdır. Endişelerden kurtulmaya yardımcı olur ve kendine güveni sağlar. 

BERGAMOT : Moral yükseltici ve sakinleştirici bir yağ olan bergamot, öfke ve hayalkırıklığını giderir, özellikle endişe ile oluşmuş depresyonda mükemmel sonuç verir. 

HUŞ : Uyarıcı bir yağ olan huş dinçlik verir ve ruhu canlandırır. 

KARABİBER : Hayal kırıklıklarında dayanma gücü verir ve zihnin karar vermesini güçlendirir.Duygusal etkilere kayıtsız olan kişilerin daha sıcak bir ruh haline geçmelerini sağlar. 

KAJUPUT : Zihinsel ve duygusal durgunluğa faydalı bir yağdır. Zihni uyarır, düşüncelerden uzaklaştırır, durağan duyguları uyandırır, bedeni ve zihni dengeler. 

KAFUR : Kafur ruhu dengeleyerek, özellikle duygusal depresyonla birleşmiş gerilimi yatıştırır ve kayıtsızlıktan uzaklaştırır. 

KARAMAN KİMYONU : Duygulara sıcaklık veren bir yağdır. Kendini kaybolmuş gibi hissedenlere yeni bir enerji hissi verir. Gerilim ve yorgunluktan uzaklaşma sağlar. 

HAVUÇ TOHUMU : Fiziksel etkisi gibi, havuç zihin için de berraklaştırıcıdır. 

SEDİR : Gerilimleri yatıştırır. Genellikle meditasyon aracı olarak kullanılır. 

PAPATYA : Fiziksel ve ruhsal bir rahatlatıcı olan papatya, depresyon, korku, histeri ve gerilimi yatıştırır. Endişe içinde olanlar için yatıştırıcıdır. Tedirginlik, huzursuzluk,öfke ve sabısızlık durumlarında sükunet verir. 

TARÇIN : Zindeleştiren bir yağ olan tarçın, yorgunluk ve güçsüzlük durumlarında faydalıdır. 

CITRONELLA : Ruhu canlandıran bir yağ olan citronella, depresyonda olanlar için faydalıdır. 

CLARY TOHUMU : Zihin ve düşünce ile ilgili bir çok rahatsızlıkta kullanılır. Normalden fazla aktif çalışan zihinlerde görülen zorlanma, aynı rüyaları görme, sinirsel zayıflık, karmaşık düşünce hissi, aşırı heyecan, panik ve klostrofobi durumları clary tohumuna hızla cevap verir. Kişilerin yaşamlarındaki problemlere daha geniş bir perspektiften bakmasına yardımcı olur, neşesizlik, depresyon ve kendine acıma eğilimi içinde bulunanların yüreklendirilmesinde yardımcı olur. 

KİŞNİŞ : Zihni uyarıcı bir yağ olan kişniş, duyguları canlandırır ve ruhu tazeler. Hafızaya yardımcıdır. 

KİMYON : Kimyon yağı zihinsel işlemleri uyarıcı, güçlü bir düzenleyicidir. 

SELVİ : Rahatlatıcı bir yağ olan selvi, depresyonun hem acı hem de öfke, tedirginlik, aşırı konuşma şeklinde ortaya çıkan diğer yönünü iyileştirir. Büyük ve ani değişikliklerde, kişinin değişimi kabul etmesinde büyük destektir. 

DEREOTU : Dereotu, kriz anlarında veya şok sonrasında olduğu gibi kişinin olaylara yenik düştüğü durumlarda kullanılır. 

OKALİPTÜS : Kişiye konsantrasyon ve zihin açıklığı sağlar. Enerjilerin dengesiz olduğu durumlarda kullanılır. 

REZENE : Sıkıntılı zamanlarda güç ve cesaret verir. Stresli zamanlarda tepki olarak yeme sonucu oluşan oburluk ve alkolizm için kullanılır. 

FRANKINCENSE : Zihinsel ve duygusal etkileri için çok eski zamanlardan beri kullanılan Frankincense, karışıklık içindeki zihne tutarlılık ve düzen sağlar. Kendini güvende hissetmeme, kendini eleştirme, disiplin eksikliği, şüphecilik, takıntılı olma, yorgunluk ve cesaret eksikliği gibi durumların hepsi, bu yağın sakinleştirici ve aynı zamanda canlandırıcı etkisinden fayda sağlayabilirler.Frankincense, uzun süreli acı durumlarında ve bir şekilde geçmişe takılmış ya da orada kaybolmuş gibi görünen insanlarda faydalıdır. Korkuların her cinsi – hafif endişelerden panik ataklara kadar-bu yağ ile bir rahatlamaya dönüşür ve kabus, klostrofobi ve bilinmeyen şeylerden korkma durumları bu uygulamaya mükemmel cevap verirler. 

GALBANUM : Devamlı değişen modları olan insanların özlerine dönmelerini sağlar. 

SARDUNYA : Sardunya, manik depressif eğilimli kişilerde, zihni yeniden dengeler ve içe/ dışa dönüklüğün aşırı uçlarını törpüler,endişe ve depresyonu yatıştırır. Genellikle kişilik olarak çok katı olanlar sardunyanın etkilerinden yararlanabilirler. 

GREYFURT : Kafa karışıklığı, kıskançlık ve hayalkırıklığı gibi olumsuz düşünce durumlarında ilaç olarak kullanılır. Greyfurt, bu durumları yok eder ve canlandırıcı karakteri ile kararsızlık, sürüncemede bırakma ve geçmiş için kaygılanma durumlarında fayda sağlar. Manik ve depressif arasında gidip gelen durumlarda yardımcıdır. 

GUIACWOOD : Meditasyon için de kullanılan Guiacwood rahatlık ve ruhaniliğe teslim olma duygusu verir. 

ÇÖRDÜKOTU : Nüfuz eden bir yağ olan çördükotu, bulanık zihne berraklık getirir. Gömülmüş duyguları odaklayarak duygusal acıyı azaltır. 

IMMORTELLE : Şok, korku ve fobilerde faydalıdır. 

YASEMİN : Yatıştırıcı ve canlandırıcı bir yağ olan yasemin, kendini uzak ve kopuk hisseden kişileri dünyanın daha gerçekçi bir görüntüsüne yakınlaştırır. Depresyon, üzüntü tedavisi ile güven aşılama, kayıtsızlık ve tembellikten sıyrılmanın sağlanmasında kullanılan ana maddedir. Duyguların bir yay gibi gerilerek, katılık, duygusal ifade eksikliği ve kıskançlık gibi belirtiler gösterdiği gergin durumlarda faydalıdır. Yasemin, endişeyi yatıştırır ve gelecek olaylardan korkanlara soğukkanlılık verir, aynı zamanda afrodizyak olarak da kullanılır. 

ARDIÇ : Bedene olan etkisi gibi, ardıç zihin için de uyarıcı, berraklaştırıcı ve destekleyicidir. Zihnin gereksiz bilgilerden arındırılmasına yardımcı olurken, aynı zamanda endişe, depresyon, hafıza kaybı ve duygusal tükenmişlik durumlarında fayda sağlar. 

LAVANTA : Lavanta düzenleyici bir ilaçtır. Bir moddan diğerine atlayan duyguları dengeler, endişe, panik ve histeriyi yatıştırırken depresyon ve halsizlik durumlarında kişiye canlılık sağlar. Uykusuzluk için genel olarak faydalıdır ve manik-depresyon tedavisinde kullanılabilir. 

LİMON : Yanan bir kalbi ve zihni yatıştırır, tazeler. Düşüncelere berraklık sağlar. 

LEMONGRASS : Enerji verici bir yağ olan lemongrass ruhu canlandırır, zihne ve duygulara hareket verir ve zihni daha güçlü konsantrasyonlara yöneltir. Dış dünyalarından bağımsız olarak can sıkıntısı çekenler için faydalıdır. 

MERCANKÖŞK : Derin ruhsal travmaların seçimidir. Acının yalnızlığında kaybolanları rahatlatır, endişe,hiperaktivite, gerilim ve histeri durumlarında zihni yatıştırır ve uykusuzluk vakalarında iyileştirici bir uyku alınmasına yardımcı olur. 

MELISSA : Yatıştırıcı ve canlandırıcı bir yağ olan Melissa, duygusal blokların kişinin acı çekmesinde etken olduğu durumlarda faydalı bir ilaçtır. Şok, panik, histeri için kullanılır ve aşırı duyarlı kişileri yatıştırır. Acı içindeki kişiler bu yağ ile olumlu bir bakış açısı kazanabilirler. 

MÜRRÜSAFİ : Güçlendirici ve yatıştırıcı olan Mürrüsafi duyguların kızışarak kişiyi güçsüzlük, kayıtsızlık ve dürtü eksikliğine sürüklediği durumlarda kullanılır. 
NIAOULI : Niaouli zihni uyarır, duyguları yeniden canlandırır ve konsantrasyonu sağlar. 

PORTAKAL : Enerjisi durgunlaşmış kişiler için yararlıdır. Kasvetli düşüncelerden ve can sıkıntısından arındırır, Olumlu bir bakış açısı sağlar ve enerji verir. Portakal yağı psikolojik gerilim ve strese karşı korunma sağlar. 

KEKLİKOTU : Psikosomatik rahatsızlıkların tedavisinde faydalı olduğu düşünülmektedir. 

PALMAROSA : Kişiye canlandırıcı bir tazelik verir. Yatıştırır ve düşüncelere berraklık verir. 

MAYDANOZ : Maydanoz, idrar akışını arttırıcı etkisi yanısıra, aşırı yüklü zihinleri temizleme özelliği mevcuttur. 

PATCHOULI : Dengeleyici bir yağ olan patchouli, nesnellik sağlar, espritüelliği arttırır, kararsızlık durumundaki zihne berraklık verir ve zihni karışık olanların akıllarını başına toplamasını sağlar. Endişeli olanları yatıştırırır. 

NANE : Etkileyici ve uyarıcı bir yağ olan nane, zihni yabancı konulardan arındırır, öfkeden uzaklaştırır, zihinsel yorgunluk ve depresyon durumlarında enerji ve dinçlik verir. Kişinin sinirsel heyecan nedeni ile titrediği durumlarda faydalıdır, sinirsel güçsüzlükte güç sağlar. Nanenin etkileyici kokusu, şok ve histeri durumunda kişiyi yatıştırır. 

PETIGRAIN : Yatıştırıcı ve rahatlatıcı bir yağ olan Petigrain, bazı etkileri ile Neroliye benzer. Panik ve öfkeyi yatıştırır, depresyonda olanlara cesaret verir, zihni canlandırır, duygusal karışıklığı azaltır. 

KIRMIZI BİBER : Çoğu baharat yağı gibi, kişinin kendini keyifsiz hissettiği durumlarda faydalıdır. Canlandırıcı ve uyarıcıdır. Yorgunluk ve bitkinlik durumlarında zihinsel enerjiyi arttırır. 

ÇAM : Yorgun zihni güçlendirir ve canlandırır. 

GÜL : Özelliklere kadınlara faydalı olan güçlü bir ilaçtır. Geçmişte kaybolmuş, duygularına aşırı bağlı, kendilerinin çok farkında olanlar ya da aşırı derecede ben-merkezli olan kişiler için faydalıdır. Üzüntü ve pişmanlık durumlarında yatıştırıcıdır, ruha neşe verir, acıyı ve depresyonu, özellikle de bu bir doğum sonrası yaşanırsa, iyileştirir. 

BİBERİYE : Zihin ve duygulara berraklık verir, entellektüel yetileri biler ve birikmiş çöpleri temizler. Kendini hafıza zayıflığı ya da zihin karışıklığı şeklinde gösteren zihinsel fonksiyon kaybı durumunda kullanılır. Zihinsel berraklığın olmadığı ve kararsızlığın var olduğu durumlarda odaklanma sağlar ve bir tür koruma hissi verir. Histeri, tembellik, üzüntü ve “Pazartesi Sendromu”na biberiyenin canlandırıcı özellikleri ile yardımcı olunabilinir. 

ROSEWOOD : Sinir sistemi üzerinde dengeleyici bir etkisi vardır. Bitkin,keyifsiz ve problemlerine fazlası ile boğulmuş olanları canlandırır. 

SANDAL : Sandal, bir çok olumsuz duygusal durumla başa çıkabilir.Dinginlik veren bu yağ, saplantılar, gerginlik, gelecek olaylar ya da hata korkusu, emniyetsizlik, kendini eleştirme ve güven eksikliği ile kuşatılmış olanlar için bir nimettir.Üzüntü ve depresyonu yatıştırır, kedere yardımcı olur, zor şartlarda sebat sağlar. Bu yağda, geçmişteki olaylara gereğinden fazla bağlı olanlar, bağlayıcı ipleri kesmek için bir yol, içedönük kimseler ise rahatlama bulacaklar. Entellektüel çaba korkusu sandalın etkisi altında erir. 
Sandal kokusu kendini emniyetsiz hissedenlere korunma hissi verir, tekrarlayan rüya problemi olanlara yardımcı olur. Cinsel iktidarsızlık ve frijidite durumlarındaki kullanımı ile ünlüdür ve içgüdüsel duyuların gelişmesine yardımcı olur. 

MİNEÇİÇEĞİ : Depresyon için kullanılabilen mineçiçeği, rahatlatıcı ve canlandırıcıdır. 

VETIVERT : Ruhun hem derin hem de yüzeysel düzeylerine etkileri olan vetivert, zihne denge hissi verir.Stres ve gerilim sonucu oluşan problemleri yatıştırırır, özellikle sınav, dişçi öncesinde yaşanan korku benzeri durumlarda faydalıdır. Derin psikolojik problemleri olanlar, özellikle de aşırı hassas ve duygusal yaşamında fazla açık olanlar, vetivert kullanımı ile rahatlayacaklardır. 
YLANG YLANG : Ylan ylang suçluluk, düşmanlık, sabırsızlık, kıskançlık, inatçılık, ağzı sıkılık, şüphecilik ve öfke gibi elastik olmayan aktif olumsuz duyguları yatıştırır. Uzak ve soğuk hissedenler için faydalıdır, kendilerini aşırı eleştirenlere ve güvensiz olanlara kendine değer verme hissi sağlar ve kolay telaşlanan mizaçları yatıştırır. Endişe, depresyon, uykusuzluk ve şok durumlarında faydalı olduğu gibi, geleneksel olarak cinsel iktidarsızlık ve firijidite durumlarında afrodizyak olarak kullanılmaktadır